Tıpkı bir geminin denizde yol alması gibi, ama hiç kimse onun akıbetini, kıyıya ulaşana kadar bilemez.
Tıpkı bir çiftçinin tarlayı mutlu ve keyifli bir şekilde sürmesi, tohumu ekmesi gibi, ancak hasat edilen tahıl eve getirildiğinde mutluluğunu kutlar.
Tıpkı bir kadının kocasını memnun etmek için ona yaklaşması gibi, o da aşkının ancak bir erkek çocuk doğurduğu ve kocasının onu sevdiği zaman başarılı olduğunu düşünür.
Aynı şekilde hiç kimse vaktinden önce övülmemeli, iftira edilmemelidir. Kim bilir nasıl bir gün doğar ki, bütün emekleri sonuç verir ya da vermez. (Kişi yanlış bir yolda yürüyebilir ve dolaşabilir ya da eninde sonunda Guru tarafından kabul edilecektir). (595)