Bu hakikate vaktinde uyanmanızın vakti geldi."(61)(1) Eğer yaşıyorsan, O'nun nilüfer ayaklarına kalbini kurban et, Kalbini ve aklını Sevgiline sun ki, sen kendin sevgili olursun. (61) (2) Sevgi ve bağlılık yolculuğu son derece uzun ve çetindir; yürüyerek geçilmez, Başımızı ayaklarımız gibi yürümeliyiz ki, Sevgilimize giden yolda yolculuk tamamlanır ve yolculuk tamamlanır. (61) (3) Her birimizin konuşması algı ve bilgimize dayanır, Ama dudaklarınızı kapalı tutmalısınız ki, farkına varabilesiniz ve takdir edebilesiniz. (61) (4) Goyaa şöyle diyor: "Aşklı zihnimi, bunun gerçekleşeceği umuduyla satışa sunuyorum.
Sen, Guru, iyi niyetinle, onun alıcısı olabilirsin." (61) (5) Ey barmen! Lütfen sevgilimi hayat kadehine koy; hayatta kalma dürtüsü, böylece sevgilimin yüzünü görecek kadar yaşayabilirim. Ayrılıktan kurtuldum. (62) (1) Her tarafta bakışını arıyorum ama nafile Ey gönül! Sensiz her yer boş, her yer böyle, Dünyevi kalbime ve gözlerime birlik ver ki, seni göreyim. (62) (3) Kalbimin aynasından keder cürufunu kazı. onda sadece senin yansımanı görüyorum ve onunla ayrılık korkusu sona eriyor (62) (4) Goyaa diyor ki, "Sadece seni ve senin muhteşem renklerini görebilmeliyim,
Bu esaretten ve ayrılık acısından kurtulmayı arıyorum. (62 ) (5)
Sen kendine inanırsan kimse kâfir, kâfir olmaz.
Öyle bir dönem ki, her an uyanıklık isteyecekler. (63) (1)
Eğer canın varsa onu sevgilinin ayaklarına kurban etmelisin.
Ey kalp! Kendinizi sevdiğinize çekinmeden sunmalısınız ki, siz de sevilebilesiniz. (63) (2)
Aşkın hedefi çok uzak ve uzundur; ayak kullanılarak ulaşılamıyor,
Sevdiğine giden yola çıkmadan önce başını feda et, ayağını yap. (63) (3)
Herkes kendi aklına göre sohbete katılır.